geniş açılı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

geniş açılı



Bedeutungen von dem Begriff "geniş açılı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
geniş açılı obtusangular adj.
Math
geniş açılı obtuse angled adj.
Geometry
geniş açılı amblygonal adj.

Bedeutungen, die der Begriff "geniş açılı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 37 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kayakçının geniş açılı dönüş yapmasına olanak tanıyan bir dönüş şekli telemark n.
geniş açılı (mercek) wide-angle adj.
Colloquial
geniş açılı panoramik lens superwide n.
Technical
çok geniş açılı mercek pantoscope n.
geniş açılı delikli karanlık alan algılayıcısı high-angle annular darkfield detector n.
geniş açılı esnek saçılım high-angle elastic scattering n.
geniş açılı mercek wide-angle lens n.
geniş açılı mercek wide angle lens n.
geniş açılı sınır large angle bounday n.
geniş açılı mercek fish-eye n.
geniş açılı köşebentler wide flanged shapes n.
geniş açılı gelenışınlı elektron kırınımı large-angle convergent beam electron diffraction n.
geniş açılı x-ışınları saçılımı wide-angle x-ray scattering n.
geniş açılı tane sınırı large angle grain boundary n.
geniş açılı üçgen obtuse-angled triangle n.
Informatics
geniş açılı kamera wide-angle camera n.
geniş açılı objektif wide-angle viewer n.
Architecture
(ispanyol mimarisinde) geniş görüş açılı kule, cumbalı pencere, loca veya kapalı balkon mirador n.
Lighting
geniş açılı ışıklık wide angle luminaire n.
Aeronautic
geniş ok açılı kanatlara sahip uçak large swept wing aircraft n.
Math
geniş açılı üçgen obtuse angled triangle n.
geniş açılı üçgen obtuse triangle n.
Geometry
geniş açılı üçgen amblygon n.
Military
geniş açılı yana nüfuz eden mayın sistemi wide angle side penetrating mine system n.
Photography
geniş açılı mercek wide-angle lens n.
geniş açılı objektif wide angle lens n.
geniş açılı lens wide angle lens n.
geniş açılı mercek wide angle lens n.
geniş açılı fotoğraf wide angle photograph n.
bir çeşit geniş açılı objektif fish eye n.
ışığı geniş açılı merceğin ortasında tutmaya yarayan fotoğrafik cihaz compensator n.
geniş açılı lens fisheye lens n.
geniş açılı objektifi olan wide-angle adj.
geniş açılı objektifle yapılmış wide-angle adj.
geniş açılı lensi olan fish-eye adj.
(lens) geniş açılı fish-eye adj.
geniş açılı lens ile çekilen fish-eye adj.